DEĞİRMENLİ KÖYÜ
DEĞİRMENLİ KÖYÜ
Değirmenli, Erbaa'nın yaklaşık 7 km batısında D100 karayolunun kuzeyinde yer alan şirin bir köy. Tarihsel süreçte sırtını yasladığı ve içerisinden akan Tosarı Deresi üzerinde kurulan değirmenler ve önünde yer alan verimli ovası ile hep canlı kalmış bir Türk-İslam yerleşkesi.
2000 yılı itibarı ile 2665 olan nüfusu köylerden başlayan göçlerle birlikte yıl yıl erimiş. 1968 yılında belediye yönetimi ile kasaba statüsü kazanan Değirmenli, 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanuna bağlı olarak 2014 yılında belediyesi kapatılmış ve köye dönüştürülmüş. Bir zamanlar köyde hem ilk okul hem orta okul varken genç nüfusun şehirlere göç etmesi ve çocuk sayısının azalması ile birlikte köydeki orta okul sonra da ilk okul kapatılmış. Şimdi ilk okul, orta okul ve lise öğrencilerinin tamamı öğrenimlerini sürdürebilmek için taşımalı eğitim kapsamında başka yerlere gidip geliyor.
Değirmenli ve çevresindeki bazı köylerle aynı durumu yaşayan Reşadiye'ye bağlı Demircili köyünün belediye yönetimi statüsünün geri verilmesi Değirmenli ile Akça köyü halkı için umutları tekrar yeşertti. Bu vesile ile Değirmenli köyünün bugününe ve mazisine bir pencere açalım.
Köyün adı cumhuriyet döneminde Değirmenli'dir. Adını Boğalı ve Sakarat ormanlarından beslenerek Tanoba içerisinden akan Akça ve Değirmenli köyleri arasındaki Tosarı Deresindeki değirmenlerin çok oluşundan alır. 1520 ve 1574 yılları arasında üçü Değirmenliköy'e, ikisi Tanıba köyüne, üçü Fidi köyüne ve üçü de Tosarı köyüne ait olmak üzere on bir adet değirmen bulunmaktadır. Bunlardan iki tanesi dink (çeltik yani pirinç) değirmenidir. Köyün adı Değirmenliköy olarak ilk kez 1450 yılı tahrir defterlerinde karşımıza çıkıyor. 1291 tarihinde Fidi (Akça) köyünde kurulan Ahi Nahcivanî Vakfının vakıf senedinde vakıf sınırları Bisari köyünden başlatılıp Haçpazar-ı Kebir, Haçpazar'ı Sagir, Çatkara, Kuşaklıtaş, Meydankuyusu, Dikmetaş, Tosarı köyü ve Fenariye ile çevrelenmiştir. Burada sözü edilen Bisari köyü Değirmenli köyüne karşılık gelmekte veya çok yakınında bulunmaktadır. Yine 1450 tahrir defterinde Sonisa kazasına tabi Değirmenliköy'de bir camiinin varlığından söz edilir. Köyün nüfusu 1450 yılında 74, 1520 yılında 83 ve 1574 yılında 138'dir. Bu veriler köyün 14 ve 16. Yüz yıllar arasında Sonisa kazasına bağlı 196 köy içerisinde ortalama bir nüfusa sahip olduğunu gösterir.
Erbaa topraklarındaki en dikkat çeken şahıslardan biri Hanım Hatun ve onun kurmuş olduğu vakıflardır. Hanım Hatun, aslen Kütahya ili Tavşanlı ilçesinden bir mevlevi şeyhi olan Dedebalı'nın kızıdır. Gerçek ismi İsfahanşah olan Hanım Hatun, Çandarlı Kara Halil Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa'nın karısıdır. İsfahaşah, oğlu Mahmud'u 5. Osmanlı Sultanı Çelebi Mehmed'in kızı ve II. Murat'ın kız kardeşi Hafsa Hatun ile evlendirmiştir. İsfahanşah bu yönüyle hem bir vezir ailesi olan Çandarlılarla hem de Osmanlı Hanedanı ile akrabadır. İsfahanşah, Osmanlı henüz Kudüs'ü fethetmeden önce 1430'lu yıllarda Kudüs'te bir medrese yaptırmış ve bu medresenin masrafları için vakıf kurarak Nevahi-i Erbaa ve Nisar'ın bazı köylerine ait topraklarının önemli bir bölümünü buraya tahsis etmiştir. Hanım Hatun ile ilgili bir kayıt da Değirmenli köyünde karşımıza çıkmaktadır. Değirmenli köyü geliri Sultan Hatun (Hanım Hatun) Vakfına tahsis edilmiştir.
Osmanlı Arşivlerinde Taşabad kazasına bağlı Değirmenli köyünde Hanım Hatun Camii kaydı bulunmaktadır. Değirmenliköy'ün geliri ile birlikte Ahur köyün geliri de Değirmenliköy'deki Hanım Hatun Cami Vakfının masraflarına tahsis edilmiştir. Arşiv kayıtlarında Hanım Hatun Camii'nde sadece imamlık görevine değil, cüzhanlık (Kur'an cüzü okuyucusu) ve eczahanlık (eczacılık) görevlerine de ödenek tahsis edilmiştir. 1430'lu yıllarda yaşamış, Osmanlı'nın en aristokrat kadınlarından birisi olan İsfahanşah'ın (Hanım Hatun) yöremizle bağı nereden gelmektedir? Bu durumu henüz aydınlatılabilmiş değiliz.1845 yılına gelindiğinde köyün adı Değirmenli olarak geçmeye başlamıştırBu yıllarda Değirmenli köyü Taşabâd kazasına tabidir. Taşabâd bu yıllarda İrek, Sonisa ve Karayaka ile birlikte Kaza-i Erbaa'nın dört kazasından biridir. Taşabâd, bugünkü Erbaa-Taşova arasındaki ovanın kuzey kısımlarını kapsayan coğrafyanın adıdır. Taşabâd kazasının 29 müslim ve 7 gayri müslim olmak üzere 36 köyü bulunmaktadır ve Kaza-i Erbaa'nın en büyük kazasıdır. Taşabad'a bağlı Ahur, Aşağı Baraklı, Belgü, Bidevi, Boladan, Çalkara, Darma, Değirmenli, Dereli, Devre, Evyaba, Fidi, Geydağan, Hacıbazar, Kadim, Kal'a Kal'a, Karaağaç, Kiranpa, Koramo, Kuşeyh, Tanoba, Tasna, Tekye, Tonu, Yerkozlu, Yenidere, Yolaçan, Yornis ve Yukarı Baraklı Müslüman Türk köyleri iken; Dazı, Gelmuç, Hacıbey, Heriz, Örgün, Kız Öldüren, Kurak Örgün ve Örgün Gayrimüslim Rum köyleridir.
1845 yılı nüfus verilerinde Değirmenli köyü 90 hanedir. Hane sayısı ve nüfus bakımından Taşabâd kazasına tabi 36 köyün en kalabalık yerleşimi durumundadır. Burada geçen Celep oğlu, Buçuk Ömer oğlu, Marazlı oğlu, Mütevelli oğlu, İğneci oğlu, Çoban Ali oğlu, Çete oğlu, Ali Bey oğlu, Kalfa oğlu, Püsküllü oğlu, Mucuk oğlu, Koca Bıyık oğlu, Pak oğlu, Solak oğlu, Deli Bekir oğlu, Hacı oğlu, Kömeçci oğlu, Uykucu oğlu, Uncu oğlu, Tırtıl oğlu, Hoşafcı oğlu, İğneci oğlu, Taş Ahmed oğlu, Demirci oğlu, Cin Baş oğlu, Delice oğlu, Kilcioğlu, Boyalıoğlu gibi aile unvanlarının çoğu bugünkü ailelerin soyadları ya da aile lakapları durumundadır. Seferberlik döneminde Anadolu'muzun yaşadığı tipik hikayeyi Erbaa ilçe merkezi ve köyleri gibi Değirmenli de yaşamıştır. Köydeki genç erkekler savaşmak için cephelere gitmiş ve çoğu dönmemiştir. Örneğin Sarıkamış'a giden ve akıbeti meçhul kalan Mahmut oğlu Davut, yine aynı cephede 1915 yılında 3. Ordu Ağır Mecruhin Hastanesinde şehit olan Mehmet oğlu Halil, İstiklal Savaşı'nın Batı Cephesinde Eskişehir Muharebelerinde 1921 Nevruz günü şehit olan Meracılardan Ahmet oğlu Mahmut bunlardan sadece birkaçıdır. Genç erkeklerin cepheye gitmesini fırsat bilen ve Pontus'u canlandırma hayali ile başları döndürülen Osmanlı tebaası Rum çeteleri, Ocak 1922'de Değirmenli köyünden Celal oğlu Yunus'u ve Çoban oğlu Durmuş'u Tosarı Deresindeki değirmeninde ağaç sopalarla kafalarını ezmek suretiyle şehit etmiş ve değirmendeki zahireleri toptan gasp etmişler ve değirmen nöbetçilerinin karılarını dağa kaldırarak kayıp etmişlerdir.
Osmanlı döneminde adı köyle bütünleşen ahşap bir yapı olan Hanım Hatun Camii'nin 1970'li yıllarda önce minaresi yıkılmış ve köylüler tarafından yenisi yapılmış; 1980'li yıllarda ise camiinin tamamı yıkılmıştır. Eski camiinin yerine bugünkü alt katları işyeri ve sosyal alanlar olarak planlanmış iki katlı camii yapılmış ve eski camiinin kapısı yeni camiye monte edilmiştir. Ahşap oyma tekniği ile yapılan ve üzerinde kitabesi hâlâ mevcut durumda bulunan kapı yanlış ve bilinçsiz restorasyona uğrayarak gereğinden fazla verniğe maruz bırakılmıştır. Hemen cami ile kahvehanelerin önünde yer alan gövde çapı 2 metreye, çevre genişliği ise 6 metreye yakın olan kurumuş bir çınar ağacı 2000'li yıllarda bir metre yükseklikten kesilmiş ve bir pişmanlık nişanesi olarak ölüsü demir korkulukla çevrilmiştir. Kendisinden bir özür mahiyetinde hemen kuru kökün bitişiğine yeni bir çınar fidanı dikilmiştir. Değirmenlilerin tekrar kasaba olma umutlarını yeşertmeye çalışmaları gibi bu çınar fidanı da köklerini toprağa salıp, dallarını yeşerterek gövdesini irileştirmek ve hayata tutunmak için sebep aramaktadır.
KAYNAKLAR
1-AKTAŞ Sevde, “Temettüat Defterlerine Göre Taşâbad KazasI'nın Sosyal Ve Ekonomik Yapısı (1844-1845)” T.C. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi,Tarih Anadilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
2-Kıvrım İsmail, Taşova-Erbaa -Sonisa Kazası- Yerleşme-Nüfus ve Ekonomi (15-16. Yüzyıl) Kitabevi Yayınları, İstanbul
3-KURT Dr. Yılmaz “Pontus Meselesi” T.B.M.M. Basımevi, Ankara, 1995
4-ORAL, Mehmet Zeki (1954). "Selçuklu Devri Vesikaları 'Ahi Ahmet Nahcivani Vakfiyesi", İlahiyat Fakültesi Dergisi.II-IV, s.64-65
5-TAŞ, Kenan Ziya. “Kudüs Vakıflarından İsfahanşah Hatun ve Medresesi”, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı 2. Osmanlı Coğrafyası Arşiv Kongresi, Bildiriler Cilt1, Ankara 2019, s.615-625
6-1574/1575 Tarihli Ve Tkg.Kk.Ttd.178 Numaralı "Defter-İ Mufassal-I Livā-i Sivas", T.C.Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğüarşiv Dairesi Başkanlığı Yayın No: 9, s.11-18 7- TC. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri İE. EV.. 14-1712; AE.SMST. III 41-2883; C..EV.. 40-1979
8-
9-https://www.niksardanismend.com/ 4 Ağustos 2023 10-www.çanakkalemüzesi.com
0 Yorum